eczacı VS farmaceut



danimarka'da henüz anlaşabildiğim bir eczacı olmadı. hani bizde vardır ya böyle girişten sana "ooo abi senin siyatiğin var" diye yürüyüşünden, konuşmandan teşhis koyan, sen daha deske gelmeden reçeteni hazır eden eczacılar. yok!

aniden diyete başlayınca bağırsakların düzenini bozdum. hadi kalktım eczaneye gittim. eczane bomboş, ama olsun sıra numarası almam lazım. aldım bekliyorum. eczacının bilgisayarla işi bitti, çın! benim numaram. 

gittim ingilizce olarak "benim bir süredir kabızlığım var" dedim (konstipasyon). eczacı anlamadı. kelimeyi tekrar etmemi istiyor. ben de her halde ilkinde utanıp kısık sesle söylediğim için duymadı zannettim. daha yüksek sesle tekrarladım. "dediğiniz ifadeyi anlamıyorum" dedi. haydaa yahu nasıl anlamazsın bildiğin konstipasyon işte. değil eczacı olmak bizde sağlık meslek lisesine ilk başlayan çocuğa bile öğretilir bu kelime. ingilizcesini tekrar ettim, ardından fransızcasını, sonra çıldırıp gözlerimi devire devire türkçesini söyledim. kadın nuh diyor, peygamber demiyor. ben eczanenin içinde "kabızlıııık, kabızlıık..." diye farklı dillerde bağıran bir manyağa dönüştüm.


içimden tüm rezilliği ele alıp elimle mi tarif etsem derken, kadın elini yumruk yapıp aşağı yukarı sallayarak "yapamıyor musun?" dedi. kızarmış suratımda bir rahatlama belirdi. "evet" dedim, "eveeet onu yapamıyorum" (motamot bu şekilde söyledim - o an elimle yaptığım jesti zaten hepiniz anladınız).

tek trajikomik eczane deneyimim bu değil. birçok farklı durum için benzeri iletişimsizlikleri çokça yaşadım. ilk olarak dili konuşamıyor olmak elbette dezavantaj. ama sizin de anlamaya niyetiniz yok ki kardeşim. ben, amerika'ya vize alması yasaklı bir türkiyeli olarak sana üç dilde kabızlık diyorum ve sen birini bile anlamıyorsun. aslında bu farkın uluslararası terminolojinin buradaki sağlıkçılara dayatılmadığı, o terimin dancası neyse onla mesleklerini sürdürebildikleri gibi bir teze dayandırıyorum (kesin bilgi değil).

halbuki o mahallelinin tüm sorunlarını anlattığı, değil numara almak masasına dayanıp onunla birlikte çay içip dert yandığı, daha sen hastalığından konuşurken ilacından, bitkisel taksivesine her şeyi önüne seren eczasılar nerde? valla türkiye'de. 

o halde bu raundu kazananlar tyrkisk eczacılarrr...

1 yorum:

  1. ahahahaha... dediğin gibi dil bilmemekle alakalı. sadece bilmediği kelimeyi tekrarlamak yerine başka cümlelerle de anlatırdın dili konuşsan... süper deneyimmiş

    YanıtlaSil